NBA'de "trash talk" ya da Türkçesiyle "laf atma", genellikle basketbolcuların birbirlerine oyun sırasında motivasyonlarını bozmak, konsantrasyonlarını dağıtmak veya sadece rakiplerini eğlendirmek için yaptıkları sözlü sataşmaları ifade eder. Bu, genellikle rakibin performansını eleştirmek, kendi yeteneklerini övmek veya genel olarak oyun sırasında zihinsel üstünlük kurmaya çalışmak şeklinde olur. NBA'de bazı oyuncular, özellikle bu konuda ustalıklarıyla tanınırlar ve bu tür sözlü dalaşlar, oyunun bir parçası olarak kabul edilir. Ancak, NBA yönetimi tarafından belirli sınırlar içinde tutulmaya çalışılır ve aşırıya kaçan ya da saygısızlık içeren trash talk durumlarında cezalar uygulanabilir.
NBA tarihinde birçok ünlü "trash talk" (laf atma) örneği bulunmaktadır. İşte bazıları:
Michael Jordan ve Reggie Miller: Michael Jordan, NBA tarihinin en ünlü trash talkçularından biriydi. Reggie Miller ile olan eşleşmelerinde Jordan, sık sık Miller'ın performansını küçümseyen yorumlar yaparak onu rahatsız etmeye çalışırdı. Bir keresinde Jordan, Miller'a oyun sırasında "Benimle rekabet edemezsin" gibi sözler söylemişti.
Larry Bird: Larry Bird da laf atma konusunda ünlüydü. Bird, 1986'da 3 sayı yarışmasına katılırken diğer yarışmacılara "İkinci olmak için burada kim yarışıyor?" diye sormuştu. Bu, rakiplerine olan üstünlüğünü ve kendine olan güvenini gösteren klasik bir örnek olarak kabul edilir.
Gary Payton: Gary Payton, savunma yetenekleri kadar ağzıyla da rakiplerini etkilemesiyle bilinirdi. Özellikle Michael Jordan ile 1996 NBA Finallerindeki eşleşmelerinde, Jordan'a karşı sürekli laf atarak onu oyunundan düşürmeye çalışmıştı.
Shaquille O'Neal ve Kobe Bryant: Shaquille O'Neal ve Kobe Bryant, Los Angeles Lakers'ta takım arkadaşıyken ve ayrıldıktan sonra birbirleriyle sık sık laf dalaşına girmişlerdi. Shaq, genellikle Kobe'nin takım oyununa katkısını eleştiren yorumlar yapardı.
Bu örnekler, NBA'deki laf atma kültürünün hem eğlenceli hem de rekabetçi bir yönünü gösterir. Oyuncuların birbirlerine karşı kullandıkları bu taktikler, oyunun zihinsel ve psikolojik boyutunu da ön plana çıkarır.